Neme Lazımdan ÜfürükLer
"Neme lazım yardım etmeyi seven, hayır demeyi bilmeyen, oldukça hızlı, dikkatsiz ve sakar bir kadındır. O gün hem komşusu hem de samimi olduğu yakın arkadaşı, kendisi ile kuaföre gelip gelemeyeceğini sorar. Neme lazım, kabul eder. Arkadaşının bebeğini de arabasına bindirerek yola çıkarlar. Kuaföre girdiklerinde içerisi oldukça kalabalıktır. Bir müddet otururlar, bakarlar ki kuaförün işi uzun sürecek, "Biz en iyisi başka bir kuaföre gidelim" derler. Arkadaşı önden bebek arabasıyla çıkarken, yanında olan çantayı fark eden neme lazım içinden yardımseverlik aşkı belirdiği için, "Görüyor musun, bebeği olunca çantasını unuttu" deyip koluna takar ve arkadaşıyla beraber başka bir kuaföre giderler.
Orada bir müddet vakit geçirip işlerini bitirdikten sonra evlerine gitmek için dükkandan çıkarlarken arkadaşının yine bebek arabasını sürdüğü için unuttuğu sandığı çantasını tekrar omzuna alır. Bir müddet ilerledikten sonra arkadaşının kayıtsız hareketine kızan neme lazım, hafif sitemli bir şekilde gülerek şaka yollu, "Yahu anladık, bebek arabası sürüyorsun, yanına bir de çanta alıyorsun ama çantana sahip çıkmıyorsun, iki seferdir unuttun çantayı, ben taşıyorum" dediğinde, arkadaşı neme lazımın yüzüne soran gözlerle bakarak, "Ne çantası?" der. neme lazım elindeki çantayı gösterip, "İşte bu senin çantan değil mi?" der. Arkadaşı hala şaşkın şaşkın bakıp, "O benim çantam değil ki" der. Şaşıran Pakize, "Aman Allah'ım, o zaman bu kimin çantası?" der. Arkadaşı, "Ne biliyim ben, nereden aldın, kimin çantası olduğunu?" der. O anda neme lazımmı bir ateş alır. "Ya bu kimin çantası, ben bunu nereden almış olabilirim?" diye düşünüp ilk uğradıkları kuaförü hatırlar. Hızlı bir şekilde oraya yönelirler. Sağ olsun arkadaşı vukat olan yere girmek istemez ve neme lazım elindeki çantayla içinden bildik bilmedik bütün duaları okuyarak kuaföre girer. O an koşturarak üzerine gelen bir kadın, elindeki çantayı hızla çekip alarak hemen içine bakar. Neme lazım korkudan ne yapacağını bilmez durumda çantayı yanlışlıkla arkadaşının zannettiğini olayı yeni fark ettiğini ve hemen getirdiğini ifade eder. O anda çantayı elinden alıp içine bakan kadın, "İyi, içinden hiçbir şey alınmamış" diye söylenerek sinirli ve şüpheli gözlerle bakar. Kötü bir şey olduğunu anlayan neme lazım gerçekten yanlışlıkla aldım, ne olduğunu bilmiyorum, içine de bakmadım, zaten hırsız olsam çantayı getirir miyim?" diyerek kendini savunmaya çalışırken çantayı elinden hızlı alan kadın, "Götürdünüz, çantanın içinde altınların vardı, buraya iki kadın geldi ve çantamı çaldılar" diyerek, "Sizin eşgalinizi polise verdik" der. Demez neme lazım, bayılacak hale gelir. Meğerse o gün düğünü olacak olan yeni gelinin içinde altınları olan çantayı almış. Neme lazım içinden, "Allah senin belanı vermesin, elin ayağın tek dursun, sen kendi çantana sahip çık geri zekalı" diye kendisine saydıra saydıra tekrar özürler dileyip geri geri kapıya yönelip bir an önce bu kaostan kurtulmak için kendisini dışarı atar. Kuaförden çıktığı andan itibaren dörtnala İngiliz atı gibi koşturarak mahalden uzaklaşır ve bir daha hiç kimsenin çantasını taşımak için yardım etmez.",